Ana Sayfa /
Hakkımızda /
Bültenler /
Bahar Yorgunluğu ve Alerjiler
Bahar yorgunluğu pek çok kişinin yakındığı ama sebebi tam olarak da bilinmeyen bir durum. Kış mevsiminin ardından yaşadığımız performans düşüklüğünün aslında birçok nedeni var:
Açık havada hareket ve doğru beslenmeyle bahar yorgunluğuna bağlı yakınmalarını ve hafifletmek elimizdedir.
Bahar aylarında dikkat edilmesi gereken bir konu da alerji yakınmalarıdır. Baharın gelmesiyle birlikte havadaki artan polenler; gözlerde kaşıntı, batma ve sulanma gibi belirtilerin yanı sıra hapşırma, burun akıntısı, öksürük gibi semptomlara neden olur. Sinüzit varsa baş ağrısı, yorgunluk, yüzde şişlik görülebilir. Alerji testleriyle duyarlı olduğunuz alerjenleri belirlemesi için doktorunuzla görüşebilirsiniz.
Nisan ayında açık havada uçuşmaya başlayan polenler daha ziyade akçaağaç, huş ağacı, kavak, söğüt, ıhlamur, zeytin, karaağaç, ceviz, kızıl meşe, kızılağaç, fındık, selvi, kayın, çınar, lahana, yonca, İngiliz çimi, domuz ayrığı, itkuyruğu, salkım otu, pelin, yapışkanotu, sinirotu, akkazayağı, kuzukulağı, nergis, arpa, buğday, yulaf, çavdar ve mısır gibi gibi ağaç, tahıl bitleri ve yabani bitkilere aittir. Mayıs ayında havadaki polen türleri zirveye ulaşır. Yaz aylarında düşen polen sayısı, eylül ayıyla birlikte büyük ölçüde azalır. İlkbaharın başında daha çok ağaçlar, ilkbaharın sonunda ve yazın başında da daha çok çimen ve otlar alerjiye sebep olur. Kazayağı, yabani kadife çiçeği, devedikeni gibi otların da yaz ve sonbahar aylarının sonunda saman nezlesine neden olabilir.
Her bitkinin polen ürettiği dönemler yıldan yıla ve yıl içerisinde fazla değişmez ama hava şartları belirli bir zamanda havada bulunan polen miktarını kontrol eden önemli bir faktördür. Hava durumu alerji belirtileri ile yakından ilişkilidir. Alerji belirtileri genellikle, polenlerin havada uçuşmadığı ve yere indiği yağışlı ve rüzgarsız günlerde çok az görülür. Buna karşılık sıcak, kuru ve rüzgarlı havalarda ise belirtiler artış gösterir. Alerjisi olan kişilerin hava tahminleri ile birlikte polen raporlarını takip etmesi gerekir. O nedenle hava durumu tahminlerinin yanı sıra polen durumu raporları verilmelidir.
İşte bahar aylarında alerji riskini azaltmak için püf noktaları:
Kurumsal
Bahar Yorgunluğu ve Alerjiler
Bahar yorgunluğu pek çok kişinin yakındığı ama sebebi tam olarak da bilinmeyen bir durum. Kış mevsiminin ardından yaşadığımız performans düşüklüğünün aslında birçok nedeni var.
Bahar Yorgunluğu ve Bahar Alerjisi: Nedenleri, Çareleri
- Kış aylarında güneş ışınlarının azlığı insanın ruh ve beden performansı üzerinde olumsuz bir etki yapar. Günler uzamaya başladığında biyoritmimizde değişme görülebilir, özellikle kış saatinden yaz saatine geçilmesiyle uyku düzeninde ciddi sorunlar yaşanabilir. Günler uzadıkça vücudumuz yavaş yavaş dengeye kavuşur çünkü iç saatimizin kendini yeniden ayarlaması gerekir.
- Yine kış aylarında sık enfeksiyonlara yakalanmışsanız ve dengeli beslenmeye önem vermemişseniz bahar aylarına zayıf bir bağışıklık sistemiyle gireriz.
- Vücudun kıştan yaza geçerken hava durumundaki değişimlere alışması için yaklaşık bir aya ihtiyacı vardır. Bahar aylarında havanın sürekli ısınıp soğuması, bu uyum dönemini uzatabilir. Baharda havaların değişkenliği, özellikle hava durumuna duyarlı kişilerde dolaşım sistemini aşırı yükleyebilir çünkü sıcaklıklar yükselince kan damarlarının genişlemesiyle kan basıncı düşmekte, soğuduğunda ise bunun tersi olmaktadır. Bu değişimler baş ağrısı, baş dönmesi ve dolaşım bozukluklarına yol açabilir
Serotonin ve Melatonin
- Serotonin vücudun aktive olması ve iyi bir duygu durumu için gereklidir. Bu hormon ışık etkisi altında üretilir. Vücudumuz ne kadar çok ve uzun süre doğal ışığa maruz kalırsa daha çok serotonin üretebilir. İlkbaharda artan güneş ışınları serotonin üretimini artırır.
- Serotonin üretiminin artmasıyla eşzamanlı olarak Melatonin üretimi frenlenir. Gece salgılandığı için “Drakula hormon” olarak da adlandırılan melatonin (uyku hormonu) dinlendirici bir uyku uyuyabilmemizi sağlar.
- Bu iki hormonun da vücutta yapımı önemli ölçüde ışık miktarıyla düzenlenir: Kışın hava erken karardığından, vücuda uyku mesajı verilirken ilkbaharla birlikte havanın daha erken aydınlanması uyanma sinyali verir.
Güneşe çıkın, kendinizi topraklayın, açık havada dolaşın
- Güneş ışığının şifasından faydalanın. Güneşe çıkmak, kış aylarında boşalmış olan D vitamini depolarınızı doldurmak için önemlidir. Her gün bahar güneşinde cildiniz pembeleşinceye kadar koruyucu sürmeden güneşlenin.
- Açık havada daha çok vakit geçirin, yürüyüş yapın. Açık havada yürüyüş, gezinti ve egzersiz yapmak duygu durumunu iyileştiren ve metabolizmayı hızlandıran hormonların üretimini uyarır. Açık havada atmosferde ozon ve su arasında meydana gelen reaksiyonla sürekli oluşan kısa ömürlü moleküller olan hidroksil radikalleri mikrop öldürücü etkiye sahiptir ama insanlara zararı yoktur. Evinizi sık sık havalandırarak taze havanın mikrop öldürücü ve mikroplardan temizleyici etkisini iç mekanlara taşıyın.
- Çıplak ayakla çimenler üzerinde yürümek, vücudumuzdaki statik elektrik yükünü boşaltarak kendinizi topraklamanızı sağlar.
- Dönüşümlü olarak, aşırı değil ama dayanabildiğiniz kadar sıcak – soğuk duş alarak bağışıklık sisteminizi uyarın ve damarlarınıza jimnastik yaptırın. Kronik bir hastalığınız yoksa doktorunuza danışarak saunaya girebilirsiniz.
- Aktif bir günü sakin bir akşamla bitirin. Pazar günlerinizi sosyal medya tatili ilan edin.
- Yorgunluk ve konsantrasyon sorunları varsa doktorunuza başvurun.
- Akşam erken yatın ve sabah erken kalkın
- Beyninizi uyarmak için parlak renkli giysiler giyin.
Bahar Mevsiminde Alerjiye Dikkat
Nisan ayında açık havada uçuşmaya başlayan polenler daha ziyade akçaağaç, huş ağacı, kavak, söğüt, ıhlamur, zeytin, karaağaç, ceviz, kızıl meşe, kızılağaç, fındık, selvi, kayın, çınar, lahana, yonca, İngiliz çimi, domuz ayrığı, itkuyruğu, salkım otu, pelin, yapışkanotu, sinirotu, akkazayağı, kuzukulağı, nergis, arpa, buğday, yulaf, çavdar ve mısır gibi gibi ağaç, tahıl bitleri ve yabani bitkilere aittir. Mayıs ayında havadaki polen türleri zirveye ulaşır. Yaz aylarında düşen polen sayısı, eylül ayıyla birlikte büyük ölçüde azalır. İlkbaharın başında daha çok ağaçlar, ilkbaharın sonunda ve yazın başında da daha çok çimen ve otlar alerjiye sebep olur. Kazayağı, yabani kadife çiçeği, devedikeni gibi otların da yaz ve sonbahar aylarının sonunda saman nezlesine neden olabilir.
Her bitkinin polen ürettiği dönemler yıldan yıla ve yıl içerisinde fazla değişmez ama hava şartları belirli bir zamanda havada bulunan polen miktarını kontrol eden önemli bir faktördür. Hava durumu alerji belirtileri ile yakından ilişkilidir. Alerji belirtileri genellikle, polenlerin havada uçuşmadığı ve yere indiği yağışlı ve rüzgarsız günlerde çok az görülür. Buna karşılık sıcak, kuru ve rüzgarlı havalarda ise belirtiler artış gösterir. Alerjisi olan kişilerin hava tahminleri ile birlikte polen raporlarını takip etmesi gerekir. O nedenle hava durumu tahminlerinin yanı sıra polen durumu raporları verilmelidir.
İşte bahar aylarında alerji riskini azaltmak için püf noktaları:
- Polenlerin çıkması için saçlarınızı her günün sonunda yıkayın. Bu şekilde, polenleri yastığınıza geçirmemiş olursunuz.
- Sıcak ve kuru havada polen çokken, yağışlı havada polen çok az olur. Polen alerjiniz varsa dışarı çıkmak için öğleden sonra ya da yağmurlu havaları tercih edin.
- Bahar temizliği yaparak yaşam alanlarınızı toz, akarlar, hayvan salgıları gibi alerjenlerden düzenli olarak temizleyin.
- Alerji sezonu boyunca havalandırma filtrelerinizi değiştirin
- Dışarıda dolaştırdığınız evcil hayvanlarınızı temizleyin çünkü hayvanlar da eve polen getirebilir.
- Döşemeleriniz için hav bırakmayan halı ya da laminat parke tercih edin.
- Kuş tüyü, yün yastık ve yatak yerine sentetik olanları tercih edin ve alerjen geçirmeyen kılıflar kullanın.
- Eğer alerji semptomları devam ediyorsa, gerekli tedavi için mutlaka bir uzmana başvurun.
- Özellikle anne adayıysanız, kendinizi dikkatli gözlemleyerek doktorunuzla paylaşın. Çünkü önceden var olan alerjik durumlar gebelik döneminde hafifleyebildiği gibi ağırlaşabilir veya hiç olmayan alerjik durumlar ilk kez gebelik döneminde de ortaya çıkabilir.
- Çocukluk dönemindeki sosyal hayat, yaşam alanı ve yaşam alanlarındaki sürekli değişimler gibi pek çok etken, alerjik rinitlerin görülmesine neden olduğu için çocuğunuzu alerjenlere maruz kalacağı ortamlardan uzak tutmaya çalışın.
- Ev, araba ve ofiste çok zorunlu olmadığı durumlarda klima kullanmayın. Yaşam alanlarınızı sık sık havalandırın.
- Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde açık hava aktivitelerinden mümkün olduğunca kaçınmaya özen gösterin.
Fiziksel Aktiviteden önce Sağlık Kontrolü
- Sportif aktivitelere başlamadan önce doktor kontrolünden geçin. Kalbinizin, dolaşım sistemi ve eklemlerinizin yüklenmeye hazır olup olmadığını kontrol ettirin.
- Sportif aktivitelerden önce hafif yüklenmeyle yapılan antrenmanlar ve ısınma hareketleri ve hedefli jimnastik egzersizleri planlayın. Böylece kas iskelet sistemindeki spora bağlı yırtılma, zorlanma ve yaralanmaları azaltabilirsiniz.
- Kas ve eklem ağrıları hissettiğinizde aktiviteye ara verin. Hafif germe egzersizleri veya masajlar gerilen kasları tekrar gevşetebilir. Antrenmana başladığınızda ağrılar tekrarlar ise antrenmanı kesin ve doktorunuzu arayın.
- Kendinizi daha iyi hissetmek ve canlılık kazanmak için az iki litre su için.Sadece hafif bir yürüyüşle bile vücut bir litre yakın sıvı kaybedebilir. Böbreklerin düzgün ve rahat çalışması için mutlaka yeterli su alınması gerekir.
- Fiziksel aktiviteyle mineral kaybı da olur. Bir litre terde yaklaşık 35 mg magnezyum ve 300 mg potasyum vardır. Magnezyum eksikliği kas yorgunluğuna neden olabilir. Avokado zengin bir magnezyum ve sağlıklı yağ deposudur. Muz ve kayısı potasyumdan zengin besinlerdir.
- Taze meyve ve sebzeler vitamin, enzim, fitokimyasal ve zengin lif içerikleriyle bize bahar dopingi yapar.
- Bağışıklık sistemini güçlendiren antikor yapımını artırmak için, protein alımını ihmal etmeyin. Hindi ve balık, yumurta, baklagiller gibi kırmızı et alternatiflerini de protein kaynağı olarak değerlendirin. Çörek otu yağı desteğiyle bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Şeker hastalığı ve astımınız varsa doktorunuza danışarak çörek otunda fayda görebilirsiniz.
- Omega 3 desteği için somon, ceviz, keten tohumu ve demir için kuru üzüm, mercimek gibi doğal kaynaklardan yararlanın.
- Uyku güçlüğü için akşamları biraz çiğ badem yemek faydalı olabilir.
- Gazlı ve şekerli içeceklerden kesinlikle uzak durun. Bunların yerine doğal sebze suları, yeşil çay gibi bitki çaylarını tercih edin.
Yüksek Standartlarda Kalite Akreditasyonu
Synevo Laboratuvarları Merkezleri TS EN ISO 15189 Tıbbi Laboratuvar Kalite ve Yeterlilik Sertifikalarına sahiptir.

10
Avrupa
Ülkesi
Ülkesi

90
Laboratuvar
Merkezi
Merkezi

5.500
Uzman Personel

120 Milyon
Toplam Yıllık Test
