PLAC Testi

İnflamasyon kalbi besleyen damarların (koroner damar) iç duvarında yağdan zengin maddelerin birikmesi sonucu aterosklerotik plakların gelişimi ile devam eden bir durumdur. Bu plaklar ilerleyen dönemlerde damarlarda daralmalara sebep olarak koroner arter hastalıklarının gelişimine, aniden tıkanarak kalbin beslenmesinin bozulmasına ve kalp krizine yol açar.

PLAC test ile mümkün hale gelmiştir. PLAC test kalp krizinden sorumlu olan damar içi değişiklikleri görünür kılmaktadır. Bu test ile aterosklerotik plaklardan salınan enzim aktivitesi ölçülür. Lipoprotein bağlı fosfolipaz A2 (Lp-PLA2) enzimi inflamasyona ve sonrasında darlığa neden olan aterosklerotik plaklarda yapılır ve kan dolaşımına salınır. PLAC test bu salınan Lp-PLA2 enziminin aktivitesini ölçen bir testtir. PLAC test, Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA-U.S. Food and Drug Administration) tarafından onaylanmıştır. FDA, PLAC testini gelecekte ortaya çıkabilecek koroner damar hastalıkları, kalp krizi, inme ve ani ölüm gelişme riskini değerlendirmede tarama testi olarak önermektedir.

Kalp damar hastalığı gelişiminden korunmada risk değerlendirmesini doğru olarak yapabilmek hekimlerin karşısına çıkan en önemli zorluklardan biridir. Geleneksek risk faktörleri ile değerlendirilmiş hafif ya da orta düzeyde kalp damar hastalığı riski olan kişiler gelecek 10 yıl için hala ciddi riske sahiptirler. Koroner arter hastalığı hikayesi olan hastaların yaklaşık %50’sinde LDL sonuçları 100 mg/dL’nin altında olduğu görülmüştür. Koroner arter hastalığı risk değerlendirmesinde kan yağları (kolesterol testleri) çoğunlukla yetersiz kalmaktadır. Risk değerlendirmesinde ortaya çıkan bu gibi sıkıntılar, FDA tarafında da onaylanmış bir test olan PLAC testi ile klinisyene daha önce başka bir testle mümkün olmayan ek prognostik bilgi sunarak ortadan kalkmaktadır.

Ayrıca kronik sistemik hastalıklarda, infeksiyonlarda da yüksek bulunan bir diğer kalp damar hastalığı risk belirteci olan hs-CRP testine, sadece damar duvarı iltihabına özgü olmasıyla üstün bir testtir.

Kalp damar hastalığı riski bulunan veya bulunmayan herkesin testi yaptırması önerilmektedir. Bazı kaynaklarda geleneksek risk faktörlerinden bağımsız olarak tek başına bir risk faktörü olarak değerlendirilmektedir.